Biz de Ulaşlı ve Çökek Köyleri'ne misafir olunca bir kez daha şahit olduk ki aradan geçen yaklaşık 700 yılda Anadolu'da aynı güzellikler aynı ruhla devam ediyor. Genciyle yaşlısıyla, gözleri ışık saçan çocuklarıyla, içten ve güleç köy sakinleri bizleri samimiyetle misafir etti. Köy halkıyla keyifli ve doyulmaz bir sohbete daldık.

Ulaşlı ve Çökek'e giderken asıl niyetimiz, Kapadokya Alan Başkanlığı olarak faaliyetlerimizin Kapadokya'da yer alan tüm köylerimize sağlayacağı yararlardan bahsetmek, halkın sorunlarını dinlemekti.

Ama bu topraklarda doğup, bu güzel coğrafyaya ömrünü adamış ve Kapadokya'nın her karışına gönül vermiş vatandaşlarımızın akılcı önerileri, bizleri her zamanki gibi kendine hayran bıraktı. "Eski toprak" dediğimiz Anadolu bilgeleri, Kapadokya'nın yarınlara miras bırakılması için bizlere adeta ışık tuttu.

Kapadokya'nın korunması adına çalışmalarımızı anlatırken, her bir köy sakini de bizleri gözlerindeki ışıltı, güven ve heyecanla dinledi.

"En büyük değer insanın kendisidir. Ancak şüphe yok ki insan gelip geçicidir, bu topraklarda yaşayan her vatandaşın ileriye bırakacağı en güzel miras ise bu coğrafyanın doğal ve kültürel değerleridir." sözleriyle ziyaretimizi noktalarken, vatandaşlarımızı en kısa zamanda iade-i ziyaret adına Kapadokya Alan Başkanlığımıza beklediğimizi söyledik.

Umarız biz de Ulaşlı ve Çökeklileri onların bizi misafir ettiği gibi misafir edebilir ve hoşsohbetlerine kaldığımız yerden devam edebiliriz.